eda kara

çdso, acarmantaş köyünde konserde

eda kara kimdir? bilmiyorum... daha doğrusu biliyorum kim olduğunu, gerçek bir sanat aşığı ve gerçek bir iyi dinleyici... tanımıyorum demek daha doğru... adana'nın kozan ilçesin dağ köylerinden biri olan acarmantaş köyü ilköğretim okulu öğrencilerinden bir öğrenci...

es kaza burayı görürse yorum yazsın, sevinirim...

demiştim ve yazdı yıllar sonra... çok mutlu oldum yorumunu okuyunca... yazı altına yazılan yorum ve düşünceler çoğu zaman okunmayabiliyor, bu sebeple buraya da almayı uygun gördüm...

bu yazıyı şuan okudum çok zaman geçti belki ama yinede teşekkürlerimi iletmek istedim şuan bi üniversite ögrencisiyim sizi tanıdıgımda ortaokul ögrencisiydim ama o günü hiç bi zaman unutmadım unutmayacağım da... sizin bu haberi yazarkenki mutlulugunuzun binlerce katını o gün yaşadım ben... bizim için gelen senfoni orkestrasının bize olan ilgisini, ilk kez müzik aletlerini deneme heyecanımızı unutamam... eminim ki bir çok yerde bir çok öğrenci bizim o zaman ki halimiz gibi o kadar müzik aletini bi arada görmemiştir... kendi adıma umuyorum ki daha bir çok öğrencinin bu heyecanı yaşaması için senfoni orkestrası konserler verecektir... müzik, yaşanması gereken en güzel sanat dallarından bi tanesidir...

böyle yazmış yıllar sonra eda kara... sanatçıların ve orkestraların ve muhtemelen daha bir çok şeyin öncelikle ve mutlaka ama mutlaka ulaşması gereken gerçek adresin neresi olduğunu vurgulamak için yapmıştım bu paylaşımı...

eda kara; bir sene önce tanıştığı klasik müziğe hayran kalıyor ve alıyor eline kağıdı kalemi çukurova devlet senfoni orkestrasına mektup yazarak hayranlığını belirtiyor... bunun üzerine, çdso müdürü serdar bakırezen ve genel koordinatörü şükrü demir genç kıza telefonla ulaşıp, konser isteğini yerine getireceklerini belirtiyorlar... ve sezon sonrasında çdso alıyor alet ve ekipmanı 150 km ötedeki dağ köyünde çay kenarında güzel bir koser veriyor...

önce edayı sonra da çdso nı alkışlıyorum... iyi bir dinleyici olmak iyi bir müzisyen olmakla eş değerdir... hatta ben hep şu iddiada bulunmuşumdur: iyi dinleyici ve sanatsever sayısı, iyi sanatçı sayısından çok daha azdır dünyada...

önce eda karayı alkışladım çünkü bence o gerçek bir iyi dinleyici... sırf statü sahibi olmak için gıcır gıcır giyinip o senfoni senin o opera benim dolanan ve etrafına bön bön bakan, klasik müzik dinlemeyi "biri kendini müziğe kaptırıp alkışlayınca yada bir başkası gözlerini kapatarak müziğe kendini bırakınca kızmak, ayıplamak, ters ters bakmak" olarak algılayan dinleyici kitlesinden değil...

orkestrayı ve çdso elemanlarını da alkışlıyorum tabii ki... eminim ki, bu acarmantaş köyü konserleri sadece tek bir örnek ve fazlası var... düzenledikleri eğitim konserlerinde; sahnede yer verip şeflik yaptırarak ve enstrümanları tanıtarak, ilköğretim okulu öğrencilerine klasik müziği sevdiriyorlar...

tek kişi, sadece bir kişi bile bir çok şeyi değiştirebilir.. en güzel örneği de eda... takip edebildiğim kadarıyla, çukurıva devlet senfoni orkestrası, benzeri çalışmaları öncesinde de yapıyordu ama eda kara sayesinde, acarmantaş köyünde sonraki yıllarda da konserler düzenlendi ve çocuklara müzik ve enstrümanlar tanıtıldı...