erdal yapıcı
erdal yapıcı |
"oğur sazı" hakkında bir şeyler kurcalıyordum, doğal olarak erkan oğur geliyor öncelikle ama erkan oğur ile birlikte erdal yapıcı da çıkıyor karşınıza... hemen videolarını izledim ve çok beğendim tarzını erdal yapıcının... kimmiş bu genç sanatçı dediğimde de resmen duvara tosladım... hiç bir bilgiye ulaşamadım hakkında... çoğu zaman resmi web sayfası olmasa bile, bir kaç konuda bilgi edinmeyi becerirdim ama bu sefer resmen duvar...
benim niyetim aslında oğur sazı hakkında bir şeyler yazmaktı ama oğur sazı konusunda karşıma erdal yapıcıyı çıkarıyorsa google, demek ki bu konuda çok önemli bir müzisyen bu genç arkadaş dedim ve erdal yapıcı başlığı altında kısaca oğur sazı hakkında da bilgi vermeye çalışayım diye düşündüm... erkan oğur hakkında daha önce karalamıştım bir şeyler zaten... o paylaşımlara da aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz...
renkten renge erkan oğur
fuad
oğur sazı, adından anlaşılacağı üzere, üstad erkan oğur tarafından icad edilmiş gitarımsı bir bağlama... orijinali 6 telli olan bu enstrüman aslında bir bağlama olmasına rağmen, teller tek tek ve gitardaki gibi yerleştirilmiş... mızrapsız çalınıyor... çalınış tarzı tıpkı gitar gibi elle yani fingerstyle denebilir...
oğur sazının ben daha önce 2 farklı tipini daha görmüştüm, onlar da erkan oğur tarafından yapılmışlardı, galiba biri 9 telli idi, 10 telli olmadığından eminim... diğeri de tıpkı 12 telli akustik gibi idi yani çift sıra, 6 tel oluyor...
erdal yapıcının çaldığı ise 10 telli... teller tek tek... bu tipini daha önce ben görmemiştim... erkan oğur çoğu zaman 6 tek sıra telli olan tipini çalıyor, en çok rastladığım o... bu 10 telli olanı erdal yapıcı geliştirmiş olabilir ama bilmiyorum... erdal yapıcı geliştirmiş olabilir dememin sebebi ise; kendisinin itü türk müziği konservatuvarı mezunu olması... dedim ama sazı yapan hacı akpınar mış... cem saz evi...
hemen erdal yapıcıdan on telli oğur sazı videosu paylaşayım... kaytağı çıktı denk geliş, bayıldığım bir türküdür...
erdal yapıcı ustalığı hemen göze çarpan bir müzisyen... amacım oğur sazını yazmak idi sadece ama bu genç usta kesinlikle es geçilebilecek biri değil, dinleyince anında göze çarpıyor...
erdal yapıcı aynı zamanda psikolojik danışman ve rehber öğretmenlik de yapıyor... trt sanatçılığı da cabası... bir önemli cabası daha var; çift taraflı gitarın da mucidi kendisi... bilmiş bilmiş yazıyorum ama çift taraflı gitarı da şimdi öğrendim:)... bazen böyle oluyor; pek bilgi sahibi olmadan "yahu yazarım 2 satır, sonra eklerim, şimdilik en azından videolarını paylaşayım" diyorum; şu anda olduğu gibi iş gittikçe derinleşiyor:)... çok yönlü ve işini çok severek yapan insanlar böyle oluyorlar... az önce çalgı yapımı konusunda büyük ihtimalle bilgilidir demiştim, çalgı tasarımcısı çıktı erdal yapıcı...
benim gibi blogçuyu asla bulamazsınız... yazarken öğreniyorum daha ne olsun... şu anda çok şaşırmış durumdayım ama!... michael angelonun çift saplı gitarını biliriz tabii gitar manyağı olarak... ilk defa jimi page de gördüğüm çift gövdeli gitarı da biliyoruz doğal olarak... 3 lüsünü de gördüm steve vaide idi galiba... bir komedyenin 6 lısı da vardı:)... erkan oğurda da var hastası olduğum çift gövdeli gitar, biri perdeli, diğeri perdesiz... ama ben bir tarafı perdeli, diğer tarafı perdesiz gitarı ilk defa görüyorum:)... var mı yahu böyle bir şey, adam gitarı çeviriyor, arkası perdesiz gitar:)...
erkan oğur, erdal yapıcı tarafından tasarlanan çift yüzlü gitarı denerken |
iyi ki oğur sazı derken karşıma çıkınca "iyi müzisyen bu erdal yapıcı, paylaşmak gerek" demişim... şu anda "ben ne beceriksiz bir blogçuyum yahu" diyorum:)... ama benim baştan beri sloganım bellidir: "yazarken öğreniyorum"...
bence çok hoş, ilginç ve harika bir buluş... kutluyorum erdal yapıcıyı... böyle ustalara ve müzisyenlere gerçekten çok ihtiyacımız var bizim... ve gerçekten tanıdıkça mutlu oluyorum bu genç yetenekleri...
tek merak ettiğim, bir tarafı çalarken, arka taraftaki diğer gitar sorun çıkarmıyor mu? yani hiç dokunmamak gerekiyor... üstünüze de değmeyecek gitarın diğer yanı... sol baş parmak da arkadaki tellere değmeyecek... bir taraf çalınırken, arka kısımda baş parmakla olaya dahil olmak da mümkün... baş parmakla müziğin bas alt yapısını da çalabilirsiniz...:)...
çift yüzlü gitar videoları vardı burada ama kaldırılmış oldukları için, onun yerine bildiğim kadarıyla yine kendisine ait olan 10 telli gitarı paylaşayım...
kendisiyle birlikte çalışmalar yapmış olsunlar yada olmasınlar; bu genç arkadaşların erkan oğur'un "yeniden" açtığı yoldan ilerlediklerini düşünüyorum... ben dahil, çoğumuz, burnumuzun dibindeki çoğu zenginliği bir kenara itmişiz... resmen yok saymışız, yabancı hayranı olmuşuz, en iyi ihtimalle bize aktarılmamış... benim anladığım kadarıyla; erkan oğur yıllar önce eski sayfaları yeniden açtı... gençlerin ilgisini çekecek tarzda açtı... perdesiz, ebow, bağlama, oğur sazı, kopuz, elektro gitar, türkü, blues, caz, telvin vs vs derken, gençler bayıldılar bu işe... haklarını yemeyelim; çok etkili olmasa da, başta moğollar olmak üzere, anadolu pop denen akım, kıyısından biraz dolanmıştı klasik kemençeyle, yaylı tamburla...
ama tekrar edeyim; erkan oğur açtı bu sayfayı ve şimdi erdal yapıcı gibi gençler o sayfayı doldurmaya çabalıyorlar... yıllarca göz ardı ettiğimiz bu konular o kadar önemliler ki!... hala daha farkında değiliz... bağlamaya, perdesize, kemençe, tambur vs ye ağız burun kıvıran tipler çok iyi bilirler ki, sadece ingiliz sömürgesi olduğu için, hintlilerin sitarı dünya enstrümanı olmakla kalmayıp, 70'lerin rock müziğine bile girdi... bunlar önemli konular... ağız burun kıvrılıp, küçümsenecek konular değiller...
oğur sazı diye başladım ama nerelere geldik... oğur sazını ayrıca yazarım artık... erdal yapıcı hakkında bilgiye ulaştıkça da eklerim buraya... şimdilik oğur sazı ve perdesiz gitarla seslendirdiği payton geldi paylaşıp, bitireyim...
Emekli bir halk müziği sanatçısıyım ve benim çalıştığım son dönemler bizim için tam bir tükenmişlik zamanları idi ne yalan söyleyeyim. Bir kenara atılmış hissdiyorduk ve çok dar bir yapı içinde idik. Yaşı orta grubu aşmış kişilerin radyoda dinledikleri bir müzik idi halk müziğimiz. Şimdi bu gençleri gördükçe çok mutlu oluyorum. İlk Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı yanlış hatırlamıyorsam 1976 yılında açılmıştı ve çok kısa sürede büyük atılımlar beklemiştik ama olmamıştı. Çok uzun sürdü meyvelerini almak. Şimdi çok genç ve batı tarzlarına da açık, onları da iyi bilen, müziği de iyi bilen gençler çok arttılar. Benim kuşağım gördüğüm kadarıyla bu gençlere pek eğilmiyorlar, belki yetersiz bile buluyorlardır bir şey diyemem ama ben kendi adıma şunu buraya yazmak zorundayım, iyi ki var bu gençler. Erdal Yapıcı Beyi ve Sinan Cem Beyi bu sayfadan okudum. Çok memnun oldum. Çağlar ile daha önce tanışmıştık. Benim sizden ve sizin gibi müzik üzerine yazan gönül dostlarından çok önemli bir ricam olacak. Lütfen bu genç kardeşlerimizi yalnız bırakmayın. Batı müziğinin gençlerce dinlenmesi de gayet normal ama Halk Müziğimize bugün can suyu vermeye çalışan, bu sanatkarlarımıza çok ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim. Saygı ve Sevgilerimle teşekkür ederim.
YanıtlaSilgüzel yorum ve katkılarınız için çok teşekkür ederim, çok memnun oldum... saygı ve hürmetlerimi sunuyorum...
YanıtlaSil