yeni birincilerimiz: bade & ılgın...
çok değil, daha taş çatlasın 1-2 sene önce bu sayfada yaptığım paylaşımlarda durmadan yakınırdım bu ülkede neden yetenekli çocuklar bulunup desteklenmiyor, elalemin (dünyanın geri kalanı) çocukları 5 yaşında dev salonlarda konserlere çıkıyorlar, birincilikler alıyorlar diye...
biraz "bizim niye püskevitimiz yok" der gibi oldu serzenişim:) ama gerçekten de öyle idi...
her zamanki gibi yine araya sıkıştırayım, "sanatın milleti filan yoktur" deriz ve derim hep ve uzun süre de başka ülkelerin çocukları ile benzer şekilde mutlu oldum ama insan yine de bu coğrafyadan başarılar çıkınca daha bir başka mutlu oluyor... tabii buradaki burukluk aslında bu ülkedeki çocuklara yapılan haksızlıktan kaynaklanıyordu... yani dünyadaki çocuklar eşit ilgiyi hak ederlerken, neden bizimkiler ilgisizlikten dolayı kendilerini gösteremesinler? idi sorun...
"eğitime başlama yaşı gelmedi" lafını duyduğum konservatuvarlara ateş püskürmüşlüğüm de vardır buradan... neymiş? demek ki oluyormuş!... anladınız mı sayın bazı konservatuvarların öğretmenleri?!
şimdi ne olduysa birden bire, zırt pırt birincilikler almaya başladık!... son paylaşımlarıma bakarsanız, arplar, kemanlar, flütler, çocuklar ve gençler havada uçuşuyorlar...
hatta itiraf edeyim, üst üste birincilik paylaşımları yaptım diye, paylaşımları monotonluktan kurtarmak için, araya bilyeli müzik makinesi bile almak durumunda hissetmiştim:)... yani başarılı gençleri tam hız paylaşmaya devam edecektim zaten... paylaşım listesinde en az 15 isim var inanır mısınız!?... hepsi sırasını bekliyorlardı ama araya en taze birincilikler girince bahsetmeden edemedim...
kimler mi?... bade daştan ve ılgın top... (haklarında yaptığım paylaşımlar için bu linkleri ziyaret edebilirsiniz...)
ben aynı paylaşımda iki farklı sanatçıdan bahsetmeyi sevmeyen, daha doğrusu ayıp kabul eden biriyim... saygısızlık olarak görüyorum ama bu paylaşımım sadece haber niteliğinde kabul edilsin...
neden aynı paylaşımda iki genç hanımefendiden bahsediyorum?... sebebi şu: bu iki kardeşimiz, yani bade daştan ve ılgın top; 9-12 şubat tarihlerinde belçikanın namur kentinde düzenlenen 9. uluslararası gruminax yarışmasına katıldılar... ılgın c kategorisinde yarışırken, bade a kategorisinde yarıştı... her iki genç müzisyenimiz de kendi kategorilerinde birinciliği kimseye kaptırmadan döndüler...
ben ılgın top ve bade daştanı, ailelerini ve eğitmenlerini kutluyorum... başarılarının devam edeceğinden de eminim...
yukarıda bir yerlerde "şimdi ne olduysa birden bire, zırt pırt birincilikler almaya başladık!"... demiştim ya!... aslında ne olduğunu çok çok iyi biliyorum!... ne mi oldu?...
bu dereceler eğer incelerseniz, belli okullardaki öğrencilerden ve ağırlıklı olarak belli enstrümanlardan geliyor... ülkemizde bilkent üniversitesi başta olmak üzere, adana çukurova üniversitesi ve izmir 9 eylül üniversitesi farklı düşünmeye ve gerçekleri erken görmeye başladılar zannedersem... özellikle bilkentte çocuk eğitimine büyük önem veriliyor takip edebildiğim kadarıyla... hazırlık okulu öğrencilerinden ciddi başarılar gelmeye başladı... bunları bilerek değil, gözlemleyerek yazıyorum, hatalarım olabilir... özellikle bu okullarda çocuklara eğitim veren eğitmenler çok başarılılar gerçekten... ben bu okulları ve öğretmenlerini kutluyorum... yada belki de okul yönetimlerini de eklemem gerekir... büyük ihtimalle 10-15 sene öncesinde atıldı temelleri bu değişimin...
bir diğer gözlemlediğim konu ise şu: bazı sanat dallarında, arp sanat dalı, piyano sanat dalı, keman sanat dalı gibi; başı çekenler, otoriteler, önderler yada her ne deniyorsa, belki de usta sanatçılar demeliyim, idil biret yada suna kan gibi, şirin pancaroğlu gibi... işte bu isimler, arp derneği, flüt derneği gibi dernekler vs vs vs.....
toplayamadım lafı:)...
yani bu ülkede "bazı kesimler" (oh be) çok doğru yoldalar, sanatlarını seviyorlar, enstrümanlarını seviyorlar, gençleri seviyorlar ve "ben zaten ulaştım tepeye, hadi bana eyvallah" demiyorlar!... kendilerinden daha iyilerini yetiştirmeyi "inadına" koymuşlar kafalarına!
inadına!...
biraz "bizim niye püskevitimiz yok" der gibi oldu serzenişim:) ama gerçekten de öyle idi...
her zamanki gibi yine araya sıkıştırayım, "sanatın milleti filan yoktur" deriz ve derim hep ve uzun süre de başka ülkelerin çocukları ile benzer şekilde mutlu oldum ama insan yine de bu coğrafyadan başarılar çıkınca daha bir başka mutlu oluyor... tabii buradaki burukluk aslında bu ülkedeki çocuklara yapılan haksızlıktan kaynaklanıyordu... yani dünyadaki çocuklar eşit ilgiyi hak ederlerken, neden bizimkiler ilgisizlikten dolayı kendilerini gösteremesinler? idi sorun...
"eğitime başlama yaşı gelmedi" lafını duyduğum konservatuvarlara ateş püskürmüşlüğüm de vardır buradan... neymiş? demek ki oluyormuş!... anladınız mı sayın bazı konservatuvarların öğretmenleri?!
şimdi ne olduysa birden bire, zırt pırt birincilikler almaya başladık!... son paylaşımlarıma bakarsanız, arplar, kemanlar, flütler, çocuklar ve gençler havada uçuşuyorlar...
hatta itiraf edeyim, üst üste birincilik paylaşımları yaptım diye, paylaşımları monotonluktan kurtarmak için, araya bilyeli müzik makinesi bile almak durumunda hissetmiştim:)... yani başarılı gençleri tam hız paylaşmaya devam edecektim zaten... paylaşım listesinde en az 15 isim var inanır mısınız!?... hepsi sırasını bekliyorlardı ama araya en taze birincilikler girince bahsetmeden edemedim...
kimler mi?... bade daştan ve ılgın top... (haklarında yaptığım paylaşımlar için bu linkleri ziyaret edebilirsiniz...)
bade daştan |
ılgın top |
neden aynı paylaşımda iki genç hanımefendiden bahsediyorum?... sebebi şu: bu iki kardeşimiz, yani bade daştan ve ılgın top; 9-12 şubat tarihlerinde belçikanın namur kentinde düzenlenen 9. uluslararası gruminax yarışmasına katıldılar... ılgın c kategorisinde yarışırken, bade a kategorisinde yarıştı... her iki genç müzisyenimiz de kendi kategorilerinde birinciliği kimseye kaptırmadan döndüler...
ben ılgın top ve bade daştanı, ailelerini ve eğitmenlerini kutluyorum... başarılarının devam edeceğinden de eminim...
yukarıda bir yerlerde "şimdi ne olduysa birden bire, zırt pırt birincilikler almaya başladık!"... demiştim ya!... aslında ne olduğunu çok çok iyi biliyorum!... ne mi oldu?...
bu dereceler eğer incelerseniz, belli okullardaki öğrencilerden ve ağırlıklı olarak belli enstrümanlardan geliyor... ülkemizde bilkent üniversitesi başta olmak üzere, adana çukurova üniversitesi ve izmir 9 eylül üniversitesi farklı düşünmeye ve gerçekleri erken görmeye başladılar zannedersem... özellikle bilkentte çocuk eğitimine büyük önem veriliyor takip edebildiğim kadarıyla... hazırlık okulu öğrencilerinden ciddi başarılar gelmeye başladı... bunları bilerek değil, gözlemleyerek yazıyorum, hatalarım olabilir... özellikle bu okullarda çocuklara eğitim veren eğitmenler çok başarılılar gerçekten... ben bu okulları ve öğretmenlerini kutluyorum... yada belki de okul yönetimlerini de eklemem gerekir... büyük ihtimalle 10-15 sene öncesinde atıldı temelleri bu değişimin...
bir diğer gözlemlediğim konu ise şu: bazı sanat dallarında, arp sanat dalı, piyano sanat dalı, keman sanat dalı gibi; başı çekenler, otoriteler, önderler yada her ne deniyorsa, belki de usta sanatçılar demeliyim, idil biret yada suna kan gibi, şirin pancaroğlu gibi... işte bu isimler, arp derneği, flüt derneği gibi dernekler vs vs vs.....
toplayamadım lafı:)...
yani bu ülkede "bazı kesimler" (oh be) çok doğru yoldalar, sanatlarını seviyorlar, enstrümanlarını seviyorlar, gençleri seviyorlar ve "ben zaten ulaştım tepeye, hadi bana eyvallah" demiyorlar!... kendilerinden daha iyilerini yetiştirmeyi "inadına" koymuşlar kafalarına!
inadına!...
Yorumlar
Yorum Gönder