selin demirel
selin demirel |
henüz 18 yaşında çok yetenekli bir genç müzisyen selin demirel... istanbul üniversitesi devlet konservatuvarı viyolonsel bölümüne girmiş 11 yaşındayken... eldar iskenderov ile viyolonsel çalışmış... okulunu birincilikle bitirmiş... almanyadaki detmold musik hochschule'de alexander gebert ile sürdürüyor çalışmalarını...
sonraki yıllarda yaptığı çalışmalar hakkındaki paylaşımlarımı araya ekleyeyim, mutlaka okuyun...
selin demirel'den ilginç projeler
kadıköy belediyesi çocuk sanat merkezi bünyesinde başlamış selin müziğe... tabii gitar ile ve 8 aşındayken... demek ki neymiş? yerel yönetimlerin sanata desteği çok ama çok önemliymiş!... tabii spora da ama o kısmı beni ilgilendirmiyor... çocuk sanat merkezini kutluyorum çünkü selin demirele bence en büyük katkı onlardan gelmiş... tabii ailenin ve anladığım kadarıyla annenin desteği de asla unutulmamalı... selin demirel çocuk sanat merkezinde sevmiş müziği...
türkiyede ve bir çok ülkede konserler vermiş... litvanyada düzenlenen vivace vilnius festivaline katılmış... litvanyada ignacy grezelazka ile çalışmış, macar rapsodisini solist olarak seslendirmiş... edirnede düzenlenen 17. uluslararası genç müzisyenler yarışmasında 3. olmuş... çok sayıda önemli ismin ustalık sınıflarına katılmış...
yakın arkadaşı ve kendisi gibi almanyada eğitim alan ela cansu bekgöz ile kurduğu fernweh duo olarak da çalışmalarını sürüdürüyor selin demirel ve birlikte yeldeğirmeni sanat merkezinde de kasım 2015 de konser vermişler ancak ben videosuna ulaşamadım...
takip edebildiğim kadarıyla, selin demirelin daha bir çok konseri ve çalışması var ancak bir çoğunu bilgi noksanlığım nedeniyle paylaşamıyorum... bu blogda çok beğenerek paylaştığım bir çok genç yetenek, doğal olarak bir yandan eğitimlerini de sürdürüyorlar ve tahminimce başlarını kaşıyacak vakitleri de olmuyor... bu sebeple bilgi noksanlığını da büyük bir sorun olarak görmüyorum...
2012 yılında istanbul kültür sanat vakfı tarafından düzenlenen açık konservatuar etkinliğine katıldı... yeditepe üniversitesi senfoni orkestrasına 2013 yılında gençlik konseri solisti olarak seçildi ve şef orhan şallıel yönetiminde christian bachın viyolonsel konçertosunu seslendirdi... macaristan, almanya gibi bir çok ülkede de konserlere katıldı... bu sene ocak ayında, collegium der vhs reckenberg-ems orkestrası ile haydnın 1 numaralı viyolonsel konçertosunu seslendirdi... temmuz ayında da sion müzik akademisinin kurslarına burslu olarak katıldı...
istvan varga, maria kliegel, wolfgang boettcher, henrik brendstrup, larissa groeneveld, dennis parker, marco misciagna, anatoli krastev, susan varga, sinan dizmen, tilmann wick, elinor frey ve ditta rohmann gibi isimlerle de çalışmalar yapan selin demirel; gelecekte çok farklı çalışmalarla ve projelerle kendisini gösterebilecek genç bir viyolonsel sanatçımız...
haydn cello concerto no:2
Blogunuzdaki yazıları okurken, özellikle böyle başarılı çocukları okurken, bir yandan içimi büyük bir umut kaplıyor ama diğer yandan da içim kararıyor. Ne kadar çok başarılı çocuklarımız var! Ben hepsini de ayrı ayrı öpmek kutlamak istiyorum. Minicik yüreklerindeki ışıltıyı söndürüyoruz sürekli ve bu canımı çok yakıyor. Ben de emekli bir tiyatro sanatçısıyım, 71 yaşındayım ve o heyecanı ben de çok yaşadım. Güzel kızım, o alkışlar var ya o alkışlar, her şeye değer. Az önce eski bir yazızda başka bir genç kızımızın sıkıntısını okudum. Çok yazık. Böyle yazıpta kenara çekilmek zorunda kalmak hiç bir şey yapamadan bile içimi çok sıktı. Hiçbir yaraya merhem olamamak o kadar kötü ki.
YanıtlaSilçok teşekkür ederim güzel yorumunuz için suzan hanım... içiniz kararmasın, ne olursa olsun bu gençler başarılı olacaklar... oluyorlar zaten...
SilÜlkemizde sanatçıya hak ettiği değer verilmiyorki destek olunsun. Köstek olmasınlar yeter ama onu oluyorlar. Müzik okuyorum ben de ve bana en yakınlarım bile destek olmuyorlar. Aç bile kalsam müzisyenim ben.
YanıtlaSilteşekkürler katkınız için... sanatçılık olabilecek en saygın vasıftır... bakın meslek diyemedim çünkü meslek olarak görmüyorum... mesleğin çok ötesindedir... aç kalma gibi sevimsiz bir ifadeyi ben röportajlarda bile görüyorum!... her sanat dalı için ne yazık ki aynısını söyleyemiyorum ama müzisyen aç kalmaz... sadece yaşam standardı yüksektir... yazdıklarınız üzerine ayrı bir yazı yazmam gerektiğini düşündüm kendi çapımda... belki çok zor ve söylemesi kolay ama sanatçıların meslekleri de olmalı diye düşünüyorum... müzik ve bazı sanat dalları için belki müzik ve ilgili konular meslek de olabilir ama ya müzisyen değil de atıyorum hat sanatçısı olsaydınız? heykeltraş olsaydınız?... fotoğraf sanatçısı olsaydınız? ayrı bir mesleğiniz olmak zorundaydı zaten... müzik para kazandırmazsa eğer, girişimci olabilirsiniz... bu sadece benim saçma da gelebilecek bir önerim... yada fikrim diyeyim... sanat eğitimi sadece o sanata yönelik olmamalı, girişimci, işletmeci vs vs vs hatta mühendis mezun etmeli diye düşünüyorum...
SilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilNe kadar güzel başarılar bunlar ve ne kadar güzel çocuklarımız, gençlerimiz var. Biz büyükler ne yapıyoruz onlar için? Kocaman bir hiç hata üzüyoruz kırıyoruz. Liseyi bitirmiş daha ama kaç ülkede konserler vermiş! Bu çocuklarımıza sahip çıkmamanın acısını o kadar çok çekiyoruzki.. Selincim, Canım okurmusun bilmem ama öpüyorum kutluyorum seni o becerikli ellerinden.Videolarını izlerken ağladım ve bil ki en azından dualarımız sizlerle, sninle../
YanıtlaSilçok teşekkür ederim güzel sözleriniz ve katkınız için pervin hanım...
SilHenüz sanatçı olmamış! bozulmasın kardeşimiz ama iyi bir sanatçı olacak, pişiyor. Kendinden emin, net, hakim. Viyolonseli sevdiği, müziği çok sevdiği belli. Müzik içi boş bir tahtadan çıkmıyor, kardeşimizden süzülmeye başlamış. Bu sebeple yazmayı istedim. Kimi üstad ahşaba hükmeder, mükemmeldir, kimi de ruhunu ahşaba döker, tarifsizdir. Bu güzel kardeşimiz ruhunu ahşaba biraz biraz işlemeye başlamış. Çok güzel, çok başında. Durmadan, yorulmadan, çok sıkıntı çekerek; devam güzel kızım. Zafer kardeşim de çok güzel söylemiş: deniz engin! attığın her kulaçta ufkun senden uzaklaştığını hissetmezsen, bil ki doğru kulaçlar atmıyorsun! Ufuk senden uzaklaştıkça büyürsün. Pırıl pırıl gözlerinden saygı ile sevgi ile öperim. Gün gelir sahnede alnından da öperim.
YanıtlaSilburadan bir usta geçmiş zannedersem... çok teşekkür ederim katkınız için...
Sil