gevende - kırınardı
nihayet geldi gevende albümü kırınardı... çok beğendim bu albümü... hemen belirteyim; gevende müptelası biri değilim... daha doğrusu değildim ama geç de olsa bir sene önce kadar "dur bi bakayım, neymiş bu herkesin dilinde olan gevende" dedim, iyi ki de demişim... şu müptelası lafına da açıklık getireyim, yanlış anlaşılmasın, her gün mutlaka dinlediklerimden değil anlamında... ama çok sağlam bulduğum bir grup...
gevende
facebook.com/gevendeofficial
yahu şöyle bir kurcalayayım dedim grup ve albüm hakkında yazılıp çizilenleri çünkü ben ayakta uyurken grup elemanları bile değişiveriyor, gevendeye deneysel müzik yapan grup diyorlar!... tamam, deneysel denen şey zaten ne olduğu, sınırları belli olmayan bir kavram ama gevendenin nesi deneysel!... bildiğimiz psychedelic denen şeyin dibine iniyorlar... bence tabii... progresif abilerimiz... pop, rock yada caz olmayınca, millette deneysel yada alternatif deme hastalığı var!...
son albümleri kırınardı ise; benim şimdiye kadar en çok beğendiğim albümleri oldu... albümlerde müzikten sonra en çok önem verdiğim konu albümün kapak çalışmasıdır... kapağını sevdiğim için dinlediğim albümler o kadar çok ki... kapak iyi ise, albüm iyidir... albümün kapağı, şusu busu ile kafa patlatan müzisyen, albüm için zaten iyice kafayı yemiştir... bende öyle bir mantık var... albümün kapak çalışmasını orhan cem çetin yapmış... tasarımı ise elif özüdoğru tarafından yapılmış... kapağın hikayesini ve aşağıdaki kapak fotoğrafı çıkana kadar yaşanan süreci buradan okuyabilirsiniz... ilk setten olan yeşil yapraklı fotoğraflardan aşağıdaki fotoya ulaşabilmek de ilginç geldi:)... iyi ki aşağıdaki kapak seçilmiş ki albüme çok uygun bence... bu albüm yeşil değil, kırmızı çünkü!...
kırınardı, 17 şubatta dijital olarak baykuş müzik tarafından yayınlandı... plak da shalgam records tarafından basılıyor ve mart ayında çıkacak... lansman konseri ise 28 şubat 2017 tarihinde babylon da gerçekleşecek...
kırınardını aşağıdaki bağlantıdan dinleyip, satın alabilirsiniz ancak mart ayını bekleyip, plak olarak alırsanız çok iyi olur çünkü bu albüm tam plaklık bir albüm... ilk single vertigo ise şu an piyasada sevenlerce dinleniyor...
kırınardı - 2017
albümde toplam 9 parça var... omelas, tophane'de güneşli günler, sessiz gibi bir yer, kırınardı, saroyan, ağlaya ağlaya, ters okyanus, domino ve vertigo... albümün açılış parçası omelas paylaşıldı, ben de aşağıya ekledim...
albüm çok hoşuma gitti... gevende, ben geç farkına varmış olsam da, ilk günden beri zaten çok sağlam adımlar atmış bir grup... kırınardı ise oldukça farklı bir yapıya sahip... sound olarak çok farklı, mutlaka plak olarak satın alınması lazım...
ben dinleyince anlamadım! ne yalan söyleyeyim; kırınardı bir konsept albümmüş... bana neden öyle gelmedi ki... grup üyeleri bu hikayenin “bir kentin mutluluğu, her gün bir kızın işkence görmesine bağlı olsaydı, o kentin halkı ne yapardı?” temel sorusu üzerine kurulu olduğunu söylüyorlar... dostoyevski sormuş bu soruyu vakti zamanında... neyse, derin konu bu, beni fazlasıyla aşıyor... yahu neler neler yapıyor insan denen zımbırtı, biz dünya halkı olarak gayet bi mutluyuz:)... ne gerek var böyle şeyleri deşmeye, eşelemeye:)... gevendenin de işi gücü yok...
tabii yine kendi ifadeleri ile bu albüm “gitmek ve kalmak arasındaki ikilemden, yaşadığımız mekanda üretmeye ve aslında mücadele etmeye odaklanarak bir çıkış yolu arama hali” olarak da ifade edildi... ben işin gerçeği, bir albümün, eserin yada bir sanat eserinin ne anlattığının açıklanmasını yada eser sahibine bunun sorulmasını çok saçma ve anlamsız buluyorum... tamam, ortada bir konsept albüm var ve doğal olarak bir de konsept var, hikaye var vs vs ama yine de saçma...
bayıldığım ve defalarca izlediğim canlı bir kayıt sıkıştırayım hazır gevende demişken... gevende live at mezzo voce...
bu paylaşımı okuyan bazı kişilerce "gevende hakkında neden bilgi yok" gibi sorular geldi... ben de ekleyeyim dedim... çok önemli belli başlı konuları yazacağım sadece bilgi olması için...
gitar ve vokalde ahmet kenan bilgiç, viyolada ömer öztüyen, bas gitarda okan kaya, davulda gökçe gürçay ve trompette serkan emre çiftçi den oluşuyor gevende... ilk kurulduğundaki bazı isimler farklı idi... tunç çakır, klavye ve vibrafon çalıyordu, trompetteki isim ise can ömer uygan idi...
tiny toon blues adı ile başlamışlar müziğe, ben o dönemlerini bilmiyorum... 2002 yılından itibaren de gevende olarak devam etmişler...
gerek yurt içinde, gerek yurt dışında düzenlenen bir çok etkinlikte gözümüze çarpan bir grup gevende... özellikle fransa'da bir çok önemli festivale katıldılar... fransa dışında; hollanda, almanya, norveç, yunanistan, portekiz ve ingiltere konserleri de oldukça dikkat çekici... tabii ülkemizde verdikleri konserleri tek tek yazmak istemiyorum ama barışarock önemli mesela... akbank ve ankara caz festivalleri de aklımda kalanlar... 20 yıla yakın bir zamandır gevende olarak sahnedeler... bilmediğim bir konuyu da şimdi denk geliş öğrendim, roxy music yarışmasında da birinci olmuşlar...
kırınardı öncesinde çıkardıkları 4 albüm var... ev, sen balık değilsin ki, monochroma film müzikleri ve live at st. antuan catholic church... 2015 yılında verdikleri bu st. antuan kilisesi konseriyle bitireyim... parçalar şöyle; intro ve igloo, neboyin yerki, kim için bu yerler gökler, ikide bir, level 4 diren ve sanki...
gevende
facebook.com/gevendeofficial
yahu şöyle bir kurcalayayım dedim grup ve albüm hakkında yazılıp çizilenleri çünkü ben ayakta uyurken grup elemanları bile değişiveriyor, gevendeye deneysel müzik yapan grup diyorlar!... tamam, deneysel denen şey zaten ne olduğu, sınırları belli olmayan bir kavram ama gevendenin nesi deneysel!... bildiğimiz psychedelic denen şeyin dibine iniyorlar... bence tabii... progresif abilerimiz... pop, rock yada caz olmayınca, millette deneysel yada alternatif deme hastalığı var!...
son albümleri kırınardı ise; benim şimdiye kadar en çok beğendiğim albümleri oldu... albümlerde müzikten sonra en çok önem verdiğim konu albümün kapak çalışmasıdır... kapağını sevdiğim için dinlediğim albümler o kadar çok ki... kapak iyi ise, albüm iyidir... albümün kapağı, şusu busu ile kafa patlatan müzisyen, albüm için zaten iyice kafayı yemiştir... bende öyle bir mantık var... albümün kapak çalışmasını orhan cem çetin yapmış... tasarımı ise elif özüdoğru tarafından yapılmış... kapağın hikayesini ve aşağıdaki kapak fotoğrafı çıkana kadar yaşanan süreci buradan okuyabilirsiniz... ilk setten olan yeşil yapraklı fotoğraflardan aşağıdaki fotoya ulaşabilmek de ilginç geldi:)... iyi ki aşağıdaki kapak seçilmiş ki albüme çok uygun bence... bu albüm yeşil değil, kırmızı çünkü!...
kırınardı - gevende (orhan cem çetin) |
kırınardını aşağıdaki bağlantıdan dinleyip, satın alabilirsiniz ancak mart ayını bekleyip, plak olarak alırsanız çok iyi olur çünkü bu albüm tam plaklık bir albüm... ilk single vertigo ise şu an piyasada sevenlerce dinleniyor...
kırınardı - 2017
albümde toplam 9 parça var... omelas, tophane'de güneşli günler, sessiz gibi bir yer, kırınardı, saroyan, ağlaya ağlaya, ters okyanus, domino ve vertigo... albümün açılış parçası omelas paylaşıldı, ben de aşağıya ekledim...
albüm çok hoşuma gitti... gevende, ben geç farkına varmış olsam da, ilk günden beri zaten çok sağlam adımlar atmış bir grup... kırınardı ise oldukça farklı bir yapıya sahip... sound olarak çok farklı, mutlaka plak olarak satın alınması lazım...
ben dinleyince anlamadım! ne yalan söyleyeyim; kırınardı bir konsept albümmüş... bana neden öyle gelmedi ki... grup üyeleri bu hikayenin “bir kentin mutluluğu, her gün bir kızın işkence görmesine bağlı olsaydı, o kentin halkı ne yapardı?” temel sorusu üzerine kurulu olduğunu söylüyorlar... dostoyevski sormuş bu soruyu vakti zamanında... neyse, derin konu bu, beni fazlasıyla aşıyor... yahu neler neler yapıyor insan denen zımbırtı, biz dünya halkı olarak gayet bi mutluyuz:)... ne gerek var böyle şeyleri deşmeye, eşelemeye:)... gevendenin de işi gücü yok...
tabii yine kendi ifadeleri ile bu albüm “gitmek ve kalmak arasındaki ikilemden, yaşadığımız mekanda üretmeye ve aslında mücadele etmeye odaklanarak bir çıkış yolu arama hali” olarak da ifade edildi... ben işin gerçeği, bir albümün, eserin yada bir sanat eserinin ne anlattığının açıklanmasını yada eser sahibine bunun sorulmasını çok saçma ve anlamsız buluyorum... tamam, ortada bir konsept albüm var ve doğal olarak bir de konsept var, hikaye var vs vs ama yine de saçma...
bayıldığım ve defalarca izlediğim canlı bir kayıt sıkıştırayım hazır gevende demişken... gevende live at mezzo voce...
bu paylaşımı okuyan bazı kişilerce "gevende hakkında neden bilgi yok" gibi sorular geldi... ben de ekleyeyim dedim... çok önemli belli başlı konuları yazacağım sadece bilgi olması için...
gitar ve vokalde ahmet kenan bilgiç, viyolada ömer öztüyen, bas gitarda okan kaya, davulda gökçe gürçay ve trompette serkan emre çiftçi den oluşuyor gevende... ilk kurulduğundaki bazı isimler farklı idi... tunç çakır, klavye ve vibrafon çalıyordu, trompetteki isim ise can ömer uygan idi...
tiny toon blues adı ile başlamışlar müziğe, ben o dönemlerini bilmiyorum... 2002 yılından itibaren de gevende olarak devam etmişler...
gerek yurt içinde, gerek yurt dışında düzenlenen bir çok etkinlikte gözümüze çarpan bir grup gevende... özellikle fransa'da bir çok önemli festivale katıldılar... fransa dışında; hollanda, almanya, norveç, yunanistan, portekiz ve ingiltere konserleri de oldukça dikkat çekici... tabii ülkemizde verdikleri konserleri tek tek yazmak istemiyorum ama barışarock önemli mesela... akbank ve ankara caz festivalleri de aklımda kalanlar... 20 yıla yakın bir zamandır gevende olarak sahnedeler... bilmediğim bir konuyu da şimdi denk geliş öğrendim, roxy music yarışmasında da birinci olmuşlar...
kırınardı öncesinde çıkardıkları 4 albüm var... ev, sen balık değilsin ki, monochroma film müzikleri ve live at st. antuan catholic church... 2015 yılında verdikleri bu st. antuan kilisesi konseriyle bitireyim... parçalar şöyle; intro ve igloo, neboyin yerki, kim için bu yerler gökler, ikide bir, level 4 diren ve sanki...
Yorumlar
Yorum Gönder