yunus yazar
yunus yazar |
sağda solda dolanırken birden karşıma çıktı videosu yunus yazarın... özetle; otistikmiş ve bu sebeple doğal olarak harika piyano çalıyormuş... muhtemelen diğer enstrümanları da çalar aynı seviyede... otistik olduğu için hem sınavlarda yeterince başarılı olamıyormuş, hem de konservatuvarlara kabul edilmiyormuş... piyano vs çalmanın ötesinde, absolut kulağa da sahipmiş...
bu vesile ile yine altını çizmekte yarar var; otizm eksiklik yada engel değildir, otizm aslında fazlalıktır, aşırı yetenektir... farklılıktır... sınavlarda başarılı olamaması da kesinlikle sınavların yetersizliğidir, eğitimin noksanlığıdır... aslında zaten dar bir görüş alanına sahip olmak dışında hiç bir engel de yoktur... bu gençleri tek tek yormamak lazım her seferinde... herkes aynı sınavda başarı gösterecek diye bir kaide mi var?... bulun bir yolunu yahu...
ben buraya kadar olan kısmı öğrendiğim anda başladım bu paylaşıma ama dediğim gibi içimde kaldı ve şiştim:)... şiştim ama olay tatlıya bağlanmış meğer...
yukarıdaki videoda her şey anlatılıyor...
kızılmayacak gibi değil ki...
bir yardımsever tarafından kendisine hediye edilen piyanosunun başından kalkmıyormuş yunus...
otistik olduğu için sınavda başarılı da olamıyormuş... güzel sanatlar lisesini bitirmiş...
kendisini ilk keşfeden ortaokuldaki müzik öğretmeni özgen zeybek olmuş... öğretmeninin desteği ile girmiş güzel sanatlar lisesine... hem de tam burslu olarak...
türkiye beyazay derneği başlanı lokman ayva yök e başvurmuş... yök durumu incelemiş, izin çıkmış...
özgen zeybek, yunus yazar ve cem yılmaz |
yunus artık konservatuvarlı olacak bu sene anladığım kadarıyla... hem de istanbul üniversitesi devlet konservatuvarında...
ben bu hikayede adı geçen bütün kahramanları, özellikle de ortaokul müzik öğretmeni özgen zeybek i, yunusu piyano sahibi yapan ve adına ulaşamadığım o hayırseveri ve cem yılmaz ı gönülden kutluyorum...
bir kaç ay sonra, en geç 1-2 sene içinde yunus yazarın müzik dolu haberlerini paylaşacağımdan eminim...
bu paylaşımı; sadece çok yetenekli gençleri, hatta kendisinden de yetenekli gençleri çevresine toplayıp, onlara destek oluyormuş havası yaratan ama bu tip durumlarda seslerini şimdiye kadar hiç duymadığım dünyaya mal olmuş klasik müzik sanatçılarımıza (kendinden emin olan zaten alınmaz), basına yansımadıkça herekete geçmeyenlere ve özellikle de "yahu korede, caponyada, almanyada, norveçte ne kadar da hassas ve mökemmel insanlar yaşıyor, bizde olsa bıdı bıdı bıdı hıbı hıbı mını vs vs....." şeklinde sürekli öbürlerine laf sallamaktan başka hiç bir naneye yaramayan sosyal medya bilmişlerine ithaf ediyorum...
Yorumlar
Yorum Gönder