dönülmez akşamın ufkunda
şiir rindlerin akşamı tabii ama aynı zamanda dönülmez akşamın ufkundayız... bu hali ile çok daha fazla tanınan muhteşem şiir ve beste, olağanüstü bir ses... yahya kemal beyatlı ve münir nurettin selçuk ustalar el ele verince çıkmış ortaya bu şaheser...
rakı sofralarının vazgeçilmezi olmakla birlikte; bırakın bir sarhoşu, her müzisyenin bile tam anlamıyla söyleyemediği, çıkıyorum derken düşülen bir eser... yahu besteciler koyarlar mutlaka öyle tuzaklar... başladığı gibi gitmez... ilerisini bi düşünsene başlamadan önce... sarhoşlara değil, bazı müzisyenlere söylüyorum...
segah, hüznün makamı olarak bilinir ama ben nedense bu eserde hiç hüzünlenmem... baksanıza; yahya kemal de hüzünlü filan değil... reenkarnasyonla filan avunmak istemiyor, dalıyor kara deliğin içine... sükunete... ne yapacak buraya bir daha gelip, adam neler yazmış baksanıza, kafa çalışıyor... zaten rindlerin akşamı yani... herhangi birinin akşamı da değil...
hep çok ilginç gelmiştir bu rindlerin akşamı... ölümü anlatıyor tamam, bir şey demiyoruz ama biraz fazla detayına girmemiş mi:))... neyse...
münir nurettin selçuk dönülmez akşamın ufkundayız
dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
cihana bir daha gelmek hayal edilse bile
avunmak istemeyiz böyle bir teselli ile
geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece
guruba karşı bu son bahçelerde keyfince
ya aşk içinde harab ol ya şevk içinde gönül
ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül
dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
segah makamı... bu şiiri okuyan yada şarkıyı dinleyen çoğu kişi, kalkıp bu sözleri nasıl yapıyorlarsa gidip carpe diem'e bile bağlayabiliyorlar... yahu insan önce bi yahya kemal kimdir, onu öğrenir...
youtube da önce dönülmez akşamın ufku karşıma çıktı, halbuki ben yaylı tambur peşinde koşuyordum... neyse, youtube bu sonuçta bağlantıyı iyi kuruyor kerata... bir yandan da hiç alakam olmayan, bilmediğim, dinlemediğim asura'nın kayıp cennetini dayıyor durmadan!... 50 kere çıkınca karşıma, dedim ki neymiş bu... dinlemeden de vazgeçmiyor youtube... tıpkı 850 li numaralar gibi... dinle, kurtul...
asura - lost eden
psychedelic gibi bir şey ama benim psychedelic rock olandan değil... uzağım bu türe ama sevdim de yani dinleyince... ilginç... araştırdım biraz, psychedelic trancemış tam olarak... bu türe mi kaysam ne yapsam... iyi geldi gerçekten...
dinlediniz mi? asura, hiç üşenmemiş, bu parçalarına gidebilecek belki de en doğru eseri bulup, kullanmış... bravo... ne diyeyim...
tehlikeli sular valla, fazla dalmayın bu sulara:)... neyse, youtube durmaz biliyorsunuz... bu sefer de aşağıdakini dayamaya başladı burnuma... bu sefer anında tıklayıp dinledim... shpongle'nin around the world tea daze adlı parçasını gerçekten çok sevdim... harika bir parça...
shpongle - around the world in a tea daze
gerçekten iyi parçaymış... bir kez daha belirteyim... dünya müziklerini dolaşırken sersem sersem, tam da olması gereken yerde kullanmışlar dönülmez akşamın ufkunu...
bu eserin caz, prog ve batı klasik düzenlemelerini yapmak da bize düşer aslında... yani bana değil tabii size...
nerden nereye... ben yaylı tambur ve kontrbas peşindeyim bu aralar... kontrbas hep vardı zaten de yaylı tambur merakı çıktı bende... yaylı tambur, klasik kemençe vs de doğal
psychedelic trancelar bence:)... yüksek doz daze etkisine sahipler...
yukarıdaki ikisi, youtube'dan hediye... bir hediye de benden gelsin dedim ve çoğu kişinin pek bilmediğini düşündüğüm hümeyra'nın rindlerin akşamını da ben ekleyeyim istedim... sözler malum, müzik ise hümeyra'ya ait... çağının ötesinde, deneysel bir albümdür tutkulardan intihar... tahminimce sadece kasettir ve bulmak da kolay değildir... en çok üzüldüğüm de bende de olmaması... hümeyra'nın değişmez kalitesine sahip, müziğimiz için çok önemli bir kilometre taşıdır bu albüm... kesinlikle dinleyin...
hümeyra - rindlerin akşamı (albüm: tutkulardan intihar)
Yorumlar
Yorum Gönder