vivaldi'ye dördüncü bulundu
vivaldi'ye dördüncü aranıyor (tasarım: mustafa göçmezler) |
bu yılın başında yukarıdaki afiş karşıma çıkmaya başlamıştı her yerde... instagramda çıkınca afiş denir mi? bilmiyorum, ihtiyarlayınca böyle oluyor... post mu?... poster işte... çok hoş ve matrak olduğu için ilgi çekiyor gerçekten... öncelikle mustafa göçmezler'i kutlayayım bu tasarım için... biraz uğraşarak da olsa, poster illustrasyonu denmesinin uygun olacağına karar verdim...
bardak tabaklarına bittim... yiğit karataş'ın oralet içiyor olması da cabası... bu arada ben iyice dağıttım:)... burayı okuyan kaç kişi bilir oraleti...
neyse, ben daha fazla olmayacak şey yazmadan, direk konuya gireyim... en başta demiştim ya "vivaldi'ye dördüncü aranıyor" postu sürekli karşıma çıkıyordu diye... yarışma yapılmış, tamamlanmış, dördüncüler bulunmuş bile çoktan... itiraf edeyim, ben unutmuşum o dördüncünün arandığını, sonuçlar 23 nisanda açıklanmış, karşıma çıkınca hatırladım... tabii yıllarca kahvede oralet içersen, olacağı bu... halbuki güyya takipteydim... az buçuk çalışan kafanın geri kalanını da cavit götürdü... cavit değil de, tam adını yazdığınızda, deseö olaya el koyuyor!... hele hele kalkıp da aslında dünyayı bu hale getirecek bir durum da yok demeye kalkarsanız, iş sarpa sarıyor ve malum uzmanlardan biri tv den kolunu uzatıp, şaplağı yapıştırıyor... o koldan vurulan şeye karşı bir şey yazmaya kalktığınızda da bili geytz kapıya dayanıyor... ehehee yanlış yazmış demeyin hemen diye açıkladım...
genç kemancılarla el ele platformu'nun ilk etkinliği oluyor vivaldiye aranan dördüncü etkinliği... hemen şunu belirteyim, bu platform ile ilgili bilgi bulamadım henüz ama adı bile yetti... bu tip oluşumların yaygınlaşması çok çok önemli... ustaların gençlere uzatacağı her el çok önemli... yeterli bilgi sahibi olduğumda, gençlere uzanan eller sayfasına eklenecek yeni bir oluşum gibi duruyor...
11-21 yaş arası öğrenciliği devam eden bütün genç kemancılara açık olan, eğlenceli bir yarışma idi bu etkinlik... keman ustalarımız can özhan, yiğit karataş ve ozan sarı tarafından düzenlenen bu yarışma için başvuran genç kemancılar, istenilen doğrultuda video kayıtlarını gönderdiler ve derece alan gençler halk oylaması ile belirlendi...
23 nisan günü sonuçlar açıklandı ve elif çalışan ile meral babacan birinciliği paylaşırlarken; ahmet eren ve yunus çakır ikinciliğe, eylül takunyacı, korcan kurt ve ilberk kaya ise üçüncülüğü elde ettiler... ben her birini ayrı ayrı kutluyorum...
tabii bu yarışmaya katılan tüm gençleri de kutluyorum... önemli olan derece almak değil, yarışmak denir ya, yahu yarışmak da önemli değil... bilen bilir, ben sevmem yarışmaları... bir yandan eğlenmek, diğer yandan da kendini geliştirmek... bu etkinlikler de zaten bu amaca hizmet ediyorlar... bu sene mendebur cavit yüzünden online yapılmıştır, umarım önümüzdeki süreçte can özhan, yiğit karataş ve ozan sarı tarafından oluşturulan bu platform, benzeri etkinliklerine yüz yüze de devam eder...
kendilerine destek olan isimler de çok önemli... cihat aşkın, hakan şensoy ve özcan ulucan... sponsorlar ise; çakır violins, nota cini yayınları ve yess müzik idi... bu tip etkinliklere sponsor olmak da çok büyük önem taşıyor... dereceye giren genç kemancılarımıza sponsorlarca çeşitli hediyeler verildi ve usta kemancıların masterclass çalışmalarına katılım hakkı kazandılar...
yukarıda değindiğim gibi; genç kemancılarla el ele platformunu ve benzeri oluşumları çok önemsiyorum... ülkemizde yaygınlaşmalı bu tip çalışmalar... aslında bu konuda çaba sarf eden usta sayımız az değil ama daha çok olmalı tabii... hep böyle olur; ne kadar yaparsanız yapın, daha fazlası istenir... hiç yapmazsanız, kimse bir şey istemez...
kişisel olarak önem verdiğim iki konu var bu sanatçı yetiştirme konusunda... nasıl olsa konunun benimle alakası yok, fikir ver, çekil kenara... sanki konuyla ilgili olanlar düşünemiyorlar bunları:))... ama ben bunları üst makamlara yazıyorum anlaşılacağı üzere... okulda alınan eğitim zaten belli, onu geçiyorum ama sanatçı olabilmek için okul eğitiminin yanında bu tip oluşumların yaygınlaşması ve genç sanatçıların mümkün olduğunca fazla sayıda, mümkünse yılda en az 30 kere, irili ufaklı sahne tecrübesi yaşamaları... ülkemiz koşullarında 30 konser aşırı fazla gelmiş olabilir ama bence öyle olmalı... pazarlık payı... orkestralarda staj da olmalı... bu staj neden yoktur? yada vardır da ben bilmiyor olabilirim... büyük orkestralar stajyer müzisyen alamazlar mı?...
bunları ben her fırsatta yazıyorum burada... bir kez daha ayrıca yazayım, bu tip el uzatmalar ve çok daha önemlisi; mümkün olan en fazla sayıda sahne tecrübesi... konser yani... hiç olmadı; gençler alacaklar enstrümanlarını sokaklarda çalacaklar... bunu bilir bunu söylerim... müzisyen konser verir arkadaş...
bu tip çalışmaları ben haberdar oldukça mutlaka paylaşmaya çalışıyorum... bu ilk el ele verme idi, mutlaka çeşitli zorlukları olmuştur özellikle şu süreçte... ama büyüyüp, gelişecektir...
mayıs ayı içinde, derece alan genç kemancılarla canlı video çekimleri yapılacak, ben de o videolar yayınlandığında, buraya eklerim...
Yorumlar
Yorum Gönder