rachmaninoff: music for two pianos
özgür ünaldı & gökhan aybulus - rachmaninoff: music for two pianos |
gökhan aybulus ve özgür ünaldı.. yani iki usta dünya piyanistimiz bir araya geldiler ve bir usta bestecinin iki piyano ve dört el için yazdığı eserlerden oluşan olağanüstü repertuvarı, harika bir albüm olarak bize kazandırdılar.. rachmaninoff: music for two pianos...
rahmaninov'un 150. doğum gününü özel bir albümle kutlama amacıyla hazırlanan bu albümde; iki piyano için iki suit yanında rus rapsodisi ve italyan polka seslendirilmiş...
rachmaninov iki piyano için suit no 1 & 2
suit no 1, aslında fantaisie tableaux olarak tanınıyor ve bir dizi müzikal resim olarak tasarlanmış... dört bölümlük eserin her biri farklı bir şiirden ilham almış... moskova konservatuvarından mezun olduktan bir sene sonra yazılmış muhteşem bir eser... genç besteciye büyük desteğini sunan tchaikovsky'ye ithaf edilmiş... tchaikovsky etkisinin ve izlerinin çok belirgin olduğu söyleniyor be eserde...
suit no 2 de toplamda dört bölümden oluşuyor... bu eserin öyküsü ilginç, yazayım istedim... 1897 yılında yazdığı ilk senfonisi hiç beğenilmemiş ve berbat bir prömiyer olmuş... rachmaninov'un eşi şefi suçlamış ve sarhoştu o gece demiş:)... yahu rus şef bu, ayık mı olur zaten:)... orkestrayı özensiz ve basını da gaddar bulmuş üstelik.. çok berbat eleştiriler almış bu senfoni.. bir kaç yıl sonra da lev tolstoy'a kendi eserlerini çalmış bir gece, tolstoy da "söyle bakayım bana, bu müziğe ihtiyaç duyan birileri mi var?" gibisinden laflar etmiş... "gün gelecek, dönüşüm muhteşem olacak, bir bir önümde eğileceksiniz" diyerek çarpıp kapıyı çıkmış rachmaninoff... tabii bunu ben ekledim, ben olsam derdim... tersine, iyice bunalıma gömülmüş garibim rachmaninoff... bereket "deli değilim ben" filan demeyip, bir hipnoterapiste gitmiş ve aynı zamanda müzisyen de olan terapist sayesinde, aslında kendisinde bir sorun olmadığını, tolstoy da dahil olmak üzere, geri kalan herkesin geri zekalı olduğunu, kendisinin aşırı yetenekli olduğunu, meyve veren ağacın daha yaşken eğilip bükülmek istendiğini anlamış... ve tabii gidip hemen ikinci suiti bestelemiş...
bu hikayeden çıkarılacak ve alınacak dersler var tabii özellikle genç sanatçılarımız için... bütün dünya sizi anlamayabilir, beğenmeyebilir.. belki de ne kadar iyi olduğunuzu görüp, psikopata bağlamışlardır... ciddiyim, dalga geçmiyorum, çok yaşanıyor bu durum ülkemizde de... yapacakları en zararsız şey, "seni ben yarattım, ben olmasam, başaramazdın" demek olacaktır... bunalıma filan girip yıllar kaybetmeye hiç gerek yok... önemli olan inandığınız yolda yürümeye devam etmek... dünyanın gelmiş geçmiş tüm en iyilerini şöyle aklınızdan bir geçirin, işte istisnasız tamamının benzeri öyküleri var...
sanatçılar bu albümden bahsederken, "ilk albümümüz" vurgusu yaptılar ve bu da apayrı bir güzellik oldu bizler için... devamını sabırsızlıkla bekliyor olacağız... tüm piyano ve rachmaninov hayranları adına çoğul yazdım özellikle çünkü heyecanla devamının bekleneceğinden eminim...
ada müzik etiketiyle yayınlanan albümün tonmeisterliğini de çok usta bir isim üstlenmiş: pieter snapper... emeği geçen diğer isimler ise; klarnet sanatçısı irem ece gülensoy ve trompetçi kıvılcım konca... her iki isim de pieter snapper ile çalışıyorlar... elbirliği ile çok güzel bir çalışmayı hayata geçirmişler...
bakmayın bu blogta ağırlıklı olarak adına inatla klasik müzik denen müziği paylaşıyor olmama, oldukça kötü bir klasik müzik dinleyicisiyim.. benim suçum yok, gençleri paylaşıyorum ve konservatuvarlarda da sadece bu müziği öğretiyorlar... rachmaninov ve benzerlerini dinleyebiliyorum sadece.. yani "şöyle manyak bir şey besteleyeyim, kimse çalamasın, 300 yıl havam olsun" diyen besteciler sadece.. yanlış anlaşılmasın, ben de hava atmak için yazıyorum bunu...
sadece büyük ellere sahip olduğu için havalı çalışmalar yazan rachmaninoff, bu eserlerini öyle çift el için de değil, tam dört el için yazmış üstelik... bir rivayete göre; aslında rach bu eserleri tek piyanist için bestelemiş.. hatta sadece sol el için ama günümüzde anca iki piyanist çalabiliyormuş... günümüzde bir de şu oluyor: öğrenciler gelip, buradan okuduklarını ödev olarak hazırlayıp sunuyorlar... şehir efsaneleri böyle çıkıyor işte:)... yalan valla, okumadan ve düşünmeden alıp alıp paylaşmayın sağda solda:)... bu sebeple bir öğretmenden 3 paragraflık fırça yemişliğim bile var:).. çocuk ödeve kaynak olarak kalkmış benim bu gariban bloğu koymuş... sanki britanica ansiklopedisi burası...
bu arada, gerçekten çok fazla efsane dolanıyor ortada... rahmaninoff sınırları ciddi biçimde zorlayan bir piyanist ama sonuçta eserleri büyük bir başarıyla seslendiriliyor işte... paganini, ysaye, kreisler yada liszt, balakirev, ravel vs de aşırıya kaçmış olabilirler ama internette çok da fazla dramatize edilmiş efsaneler dolaşıyor... onları okumak da çok hoşuma gidiyor işin gerçeği... çoğu da uydurma..
iki muhteşem piyano ustamızın bizlere armağanı olarak kabul ettiğim rachmaninoff: music for two pianos albümünü hemen paylaşayım, titizlikle ve kulaklıkla dinleyin derim.. virtüözitesi biraz yüksek bir albüm...
youtube üzerinden de dinleyebilirsiniz
albüm; rus rapsodisi ile başlıyor ve dinlerken bile yoran iki piyano için 1 ve 2 numaralı suitler geliyor ardından.. son eser ise italyan polka... kesin bilgiye ulaşmam kolay değil ama şöyle bir inceledim hızlıca da olsa, büyük ihtimalle bu eserler ülkemizde ilk kez kaydedilmiş... yine altını çizeyim, kimseye haksızlık da olmasın, benim bunu kesin yazabilmem oldukça zor... bilemem yani..
bilemeyeceğim ama fikir yürüteceğim bir diğer konu ise şu; iki piyanistin birlikte çalmasının da oldukça zor olması gerekir diye tahmin ediyorum... tabii çok örneği var bunun dünyada -ki en güzel örneklerden biri de pekinel kardeşler ama piyano duo'lar için zaten olağan bir durum.. iki ayrı piyanistin iki farklı piyano ile kayıt yapması nedense bana çok zormuş gibi geldi... üstelik özellikle bu suitleri seslendirmek... belki de sıkıntısız bir durumdur.. anlatamamışımdır derdimi ama anlatacağım... bu durum bütün enstrümanlar için geçerli.. 2 flüt, keman yada trompet vs gibi... özellikle anlık akort edilemeyenler için... bunu neden dert ettim, onu da anlamış değilim ama dinlerken aklıma geldi sadece... sanki çıkıp ben çalacağım:))...
özgür ünaldı ve gökhan aybulus'un ada müzik etiketi ile yayınlanan rachmaninoff: music for two pianos albümündeki suite no. 1, fantaisie-tableaux 4. pâques adlı çalışması da video klip olarak hazırlanıp, paylaşılmış... çekimler ve kalite çok iyi.. video çekimi ve yönetimi de usta flütçümüz cem önertürk tarafından gerçekleştirilmiş, adını görünce videonun açıklamasında şaşırdım... işin video klip kısmı da albüm gibi üst düzey yapılmış... albüm kayıtları belki bir kaç gün, video çekimi de belki bir kaç saat sürmüştür ama arkasında çok büyük bir emek var kesinlikle...
paskalya anlamına gelen pâques, ortodoks paskalya sabahının neşeli kutlamasıyla başlayıp, çanların güçlü çınlayan seslerinin bir rus ilahisine eşlik etmesiyle devam ediyormuş... eserde müthiş bir uyum var ve özellikle merak ettiğim için biraz inceledim eseri... çanları ve ilahiyi net biçimde duyacaksınız... kulaklığı unutmayın...
bestecisinden, yorumcusuna, kayıttan video çekimine kadar görmeyi, dinlemeyi sürekli arzu ettiğimiz seviyede bir çalışma... daha da önemlisi, sahnelerde izlemeyi arzu ettiğimiz projeler.. sanatçılarımızın bu tip farklı çalışmalara girişmelerinin de desteğe çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum... bahsettiğim sadece maddi destek değil... daha doğrusu maddi destek değil...
sanatçıların; cem babacan, kandemir basmacıoğlu ve başar can kıvrak ile birlikte üzerinde çalıştıkları çok önemli bir proje daha var: rus okulu temsilcisi piyanistlerden rachmaninoff konçertoları.. daha kısa adı ile rachmaninov maratonu.. okursanız sevinirim... aynı sanatçılar, 9 nisan tarihinde de istanbul crr konser salonunda, rachmaninov’un doğumunun 150. yılına ithafen bestecinin iki piyano ve dört el için bestelediği tüm eserlerini seslendirdiler... mayıs ayında da ankara'da cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası konser salonunda seslendirecekler aynı eserleri...
Yorumlar
Yorum Gönder